30 Nisan 2009 Perşembe

Müjde'nin Elmalı Keki

Sevgili Müjde'nin tarifini görünce hemen aklıma buzdolabında duran elmalar geldi ve tarifi denemeye karar verdim.. Orjinal tarife buradan ulaşabilirsiniz, ben yaptığım ufak tefek değişikliklere göre tarifi yazıyorum..

Malzemeler:

3 yumurta
1,5 su bardağı tozşeker
1 su bardağı sıvıyağ
3/4 su bardağı süt
2,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
3 adet elma
tarçın

Yumurta ve şekeri köpürünceye kadar mikserde çırptım. Sıvıyağ ve sütü de ekleyip çırpmaya devam ettim. Un, kabartma tozu ve tarçını da ekleyip tahta kaşıkla karıştırdım. Hafifçe yağlanmış borcama karışımı döküp üzerine kabukları soyulup ince dilimler halinde kesilmiş elmaları dizdim. Önceden 175' de ısıtılmış fırında pişirdim.. Sonra da soğumasını beklemeden kendime bir dilim alıp üzerine de bir top Carte D'or koydum!

Afiyet olsun!

27 Nisan 2009 Pazartesi

Köfteci Mustafa'nın Islama Köftesi


Yakın zaman önce Adapazarı'na yaptığımız günübirlik yolculuk dönüşü tattım Köfteci Mustafa'nın ıslama köftelerini.. Közlenmiş domates ve biber turşusu ve tabii bir de baharatlı kemik suyu ile ıslatılarak ızgarada pişen nefis ekmeklerle servis edildi ıslama köfteler.. 1912'de kurulan ve o zamandan beri faaliyette olan Köfteci Mustafa söylenilene göre ıslama köftenin en iyisini yiyebileceğiniz yermiş ve ıslama köfteyi Adapazarı'na Cumhuriyetten önce Bosna'dan gelenler getirmiş..

Kısacası Köfteci Mustafa tarihi bir atmosferde nefis köfteler tadabileceğiniz güzel bir alternatif.. Yolunuz Adapazarı'na düşerse mutlaka uğrayın..

Adres: Sakarya Cad. No: 42

Bu linklere de göz atabilirsiniz:
Türkiye'nin en iyi 10 köftecisi
Islama Köfte
Geleneksel Lezzet Islama Köfte

25 Nisan 2009 Cumartesi

Maddeler Halinde Ben..

Limonlu Kek'imden devraldığım bayrakla kendimi kendi gözümden anlatmaya başlıyorum..

Fazla düşünmeye gerek yok, titizlikle başlamalıyım.. Temizlik ve düzenle ilgili çok katı kurallarım vardır. Başta eve ayakkabıyla girilmesine ya da herhangi bir şekilde sokak kapısının dışındaki pisliğin evin içine sokulmasına tahamamül edemem. Evde herşeyin derli toplu olması da benim için çok önemlidir.. Cuma günü okuldan gelince camların kirlendiğini farkedersem içime dert olur, oturur cam silerim.. Neyse, bu konuda yazacak şey çok, en iyisi ben diğer maddelere geçeyim..

Hem çok kolay mutlu olurum, hem çok kolay ağlarım.. Parlayan güneş yüzümü güldürür, trafik lambalarında arabaların arasında elini açan yaşlı amca gözlerimi doldurur..

Düzen, plan, program ve organize olmak tam bana göre şeylerdir!

Çiçekleri çok severim.. Evlendiğimden beri balkonumda çiçek yetişiriyorum, sanırım annemi çiçeklerle konuşurken göre göre ben de merak saldım..

Yeni yerler gezip keşifler yapmaya bayılırım.. Bunu yapanları okumak ve izlemekten de büyük keyif alırım..

Her zaman düşünürüm.. Zihnim bir an boş kalmaz, elimde değil.. Ufak, önemli, acil, detay ne var ne yoksa düşünürüm..

Ben de Pelin'i, Pelin'i, Betül'ü, Yasemin'i merak ediyorum..

23 Nisan 2009 Perşembe

Annemin Portakal Reçeli

Annem iki hafta önce portakal reçelini yapıp gönderdiğinden beri bizim evde alışılmışın üzerinde bir hızla kavanoz yarıya indi bile!

Malzemeler:
2 kg. kalın kabuklu portakal (tercihen yafa portakalı)
1 kg. 750 gr. toz şeker
1 tatlı kaşığı limon tozu
1/2 limonun suyu

Portakalları temiz bi fırça yardımıyla çok iyi yıkadıktan sonra kabukları hafifçe rendeleyin (kabuklar tamamen rendelenmeyecek). Portakalları bütün olarak tencereye alın, üzerlerini aşacak kadar su ilave edip yumuşayıncaya kadar haşlayın (haşlama suyunu dökmeyin). Haşlanan portakalları tencereden alıp soğumaya bırakın. Soğuyan portakalları küp küp kesin. Başka bir tencereye küp kesilmiş portakalları, şekeri ve haşlama suyundan 2 çorba kepçesi ilave edin. Orta ateşte 10-15 dk. kaynatıp limon tozu ve limon suyunu ekleyin. 10 dk. daha kaynadıktan sonra reçeliniz hazırdır.

Annemin püf noktası:
Reçelinizin kıvamına gelip gelmediğini anlamak için deneyebileceğiniz yöntemler:

1) Yarım çay bardağı suya çay kaşığı ile reçelin suyunu ilave edin. Reçel suda hemen dağılırsa biraz daha kaynatmanız gerekiyor demektir.

2) Bir tatlı kaşığı ile reçelin suyundan alıp porselen bir tabağa koyun. Kaşığın ucuyla reçelin suyunu ikiye ayırın, aradaki boşluk hemen kapanmıyorsa reçelinizin kıvamı olmuş demektir.

Afiyet olsun!

Not: Hafifçe rendelediğiniz portakal kabuklarını 2 ölçü portakal kabuğu rendesi ve 1 ölçü şeker olacak şekilde karıştırıp kavanoz içinde buzdolabında saklayabilir, kek ya da muhallebilerinizde kullanabilirsiniz.

16 Nisan 2009 Perşembe

Çin Mutfağına Merak Saldım

Arkadaşımdan aldığım Çin yemekleri kitabını karıştırıyorum eve gidince.. Son zamanlarda bu mutfağa ilgi duymaya başladık.. Çin mutfağı ile geçen yaz Marmaris'te yediğimiz çıtır tavuk ve yumurtalı pilavla tanıştık. Sonra da İstanbul'da acılı ekşili çorba ve somonlu sushiyi denedik. Sushiyi yemekte çok zorlansam da bu mutfağa ilgim azalmadı, geçen hafta Chinese Express'te yukarıda gördüğünüz menünün tadına baktık.. Daha doğrusu tadına doyamadık..


Sebzeli Çin mantısı.. Kızarmış olmasına rağmen çok hafifti, sebze kıyma ile öyle mükemmel özleşmişti ki sebzenin daha güzel kullanılabileceği bir mutfak var mıdır merak ediyorum..

Çıtır tavuklar sebzeli noodle ile çok güzel bir ikili oluşturuyorlar.. Noodleın içindeki diriliğini kaybetmemiş sebzelerin tadını alabiliyorsunuz, soya sos da çok nefis bir lezzet katıyor..

Eğer siz de Çin yemeklerini seviyorsanız İstanbul'daki restoranlara bu linkten ulaşabilirsiniz.. Ayrıca Çin yemeği pişirme konusunda bana verebileceğiniz tavsiyelere ihtiyacım olacak zira evde bu lezzetleri pişirmeye kararlıyım..

15 Nisan 2009 Çarşamba

Süzme Yoğurt

Taşınma faslı sona erip yerleşme telaşı başladığında buzdolabı annelerin -tüm itirazlarıma rağmen- yapıp getirdiği yiyeceklerle dolu idi.. Dolayısıyla bir haftadır yemek yap(a)mıyorum.. Birşeyler hazırlamayı gerçekten özlemiş olmalıyım ki, kardeşimin Balıkesir'den getirdiği süzme yoğurdu kestirdim gözüme..

Az miktarda su ilavesiyle blenderdan geçirdiğim yoğurun içine kekik ve çok az dereotu ekledim. Üzerini de baharat ve (annemin rendeleyip bana yolladığı..) havuçlarla süsledim, birkaç damla da zeytinyağı gezdirdim.. İster kabak dolması ister şehriyeli pilavın üzerine koyun, çok seveceğinizden eminim..

Afiyet olsun!

13 Nisan 2009 Pazartesi

Carte D'or Tanışma Kahvaltısı


Geçen hafta ortasında Aylin Hanım'dan gelen mail ile pazar sabahı Carte D'or Tanışma Kahvaltısına davet edildim. Pazar sabahı erkenden Arnavutköy'ün yolunu tuttuk ve Lychee'ye vardık..

Bloglarını severek takip edip yorum yazdığım, tanışmak için can attığım arkadaşlarımı görünce heyecandan açık büfe kahvaltı köşesini fotoğraflamayı atlamışım.. Siz yukarıdaki fotoğraftan lezzetli dakikalar geçirdiğimizi anlayabilirsiniz diye umuyorum..
Kahvaltı sonrası Canan Hanım ve Gülsu Hanım bize Carte D'or hakkında bilgiler verip yeni projelerinden bahsettiler.. Bu güleryüzlü, sıcak ve aynı zamanda profesyonel sohbet sonrası sıra dondurmalara geldi.. Dondurmalar diyorum çünkü tam bir dondurma şöleniydi..

Dondurmalı armut tatlısı.. Sade dondurmada nefis bir şekilde süt tadı vardı..


bol çilek soslu dondurmanın ardından

taze nane ve çikolata parçalarının karışımıyla hazırlanmış içeceklerimizi yudumladığımızda pazar gününün keyfine tam anlamıyla varmıştık..

Vedalaşma vakti geldiğinde Carte D'or ekibi bizim için hazırladığı dondurma paketlerini ve bize bu güzel günü hatırlatması için düşünülmüş pekçok güzel şeyi hediye ettiler.. Eve dönerken dondurmalarla neler yapabileceğimi düşünmeye başlamıştım bile.. Böyle güzel bir günün organizasyonunda emeği geçen Carte D'or ekibine bir kez daha teşekkür ederim..

Not: Organizasyon fotoğraflarına Carte D'or'un sayfasından (*) bakabilirsiniz..

10 Nisan 2009 Cuma

Betül'ün Mimi

Sınavlar, okunacak kağıtlar, taşınma telaşı derken sevgili Betül'ün mimine ancak cevap verebiliyorum..

Yaptığım 4 iş:
Turizm acentasında operasyon görevi
İngilizce öğretmenliği

Defalarca izleyebileceğim 4 film:
Çingeneler Zamanı
Donnie Darko
Aşk ve Gurur
Rezervuar Köpekleri

Yaşadığım 4 yer:
İstanbul

İzlediğim 4 televizyon programı:
Yorum Farkı
Yaprak Dökümü
Umutsuz Ev Kadınları
Cnbc-e dizileri

Tatil için gittiğim 4 yer:
Karadeniz
Çeşme
Ayvalık
Marmara Adası

En sevdiğim 4 yemek:
Pizza
Zeytinyağlı barbunya
Patates
Makarna

Hemen şimdi olmak istediğim 4 yer:
Karadeniz
İtalya
Cunda Adası
Balkon

Bir yağmur damlası olsaydım düşmek istediğim 4 yer:
Afrika
Türkiye'deki barajlar
Maçka
Balkonumdaki çiçekler

***
Ben de soruları yanıtlamaları için Ayşe ve Bahar'ı bekliyorum..

2 Nisan 2009 Perşembe

Feyza'nın Pizzası

Feyza'nın pizzası mayalı hamurla denediğim ilk pizzam. Daha önce kuru maya ile yaptığım poğaçada(*) istediğim yumuşaklığı yakalayamadığımdan mayadan korkar olmuştum. Fakat Feyza'nın pizzası öyle nefis görünüyordu ki, bir de yaş mayayı deneyeyim dedim. Zaten ne zamandır yeni tarif de denememiştim. Geçen cumartesi gelen misafirimizin pizzayı sevdiğini bildiğimden, ilk denemem olsa da riski göze alıp mayalı hamurumu yoğurdum.. Sonuçta dilim halinde fotoğrafını çekemeden afiyetle yenilen, ekmek hamurundan yapılmış pizzalar kadar yumuşacık bir pizza çıktı ortaya..

Üzerinde ufak tefek değişiklikler yaptığım orjinal tarife buradan ulaşabilirsiniz.

Malzemeler:
1 su bardağı ılık süt
1 paket yaş mayanın yarısı (20 gr.)
1 çorba kaşığı tozşeker (silme)
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağından 1 parmak eksik sıvıyağ
un (ben aldığı kadar ekledim)

Sosu için:
1 çorba kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
2 tatlı kaşığı su
sirke
tuz
kekik

Üzeri için:
sosis
mantar
kaşar peyniri

Derince bir kaba unu, şekeri ve tuzu alıp ortasını havuz gibi açtım. Süt ve sıvıyağı da ekleyip yaş mayayı ilave edin. Mayanın iyice erimesini sağlayıp hamuru yoğurmaya başladım. Üzerine nemli bir bez örtüp 20 dk. dinlendirdim. Bu esnada sosu pişirip; ayrı bir tavada sosis ve mantarı soteledim. Dinlenen hamurun üzerine sosu yayıp malzemeleri gezdirdim. 190' fırında 20 dk. pişirip kaşar peyniri ekledim. Izgara konumunda kaşar eriyene kadar fırınladım.

Afiyet olsun!